Proje Hakkında
Basında çıkan ‘Konut fiyatları düşüyor’ haberlerinin gerçeği yansıtmadığı gibi, hem müteahhitlere hem de konut almak isteyen tüketiciye zarar verdiğini kaydeden İNDER Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım, konut fiyatlarının düştüğü algısını yaratıp bu işten kazanç elde etmek isteyen spekülatörler bulunduğunu söyledi. Konut yatırımı üzerinden manipülasyon yapmak çok vicdani olmadığını vurgulayan Nazmi Durbakayım, ihracatçıya ve sanayiciye sağlanan finansman desteğinin yapı müteahhitlerine de sağlanması gerektiğini ifade etti
İNDER Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım, basında çıkan ‘Konut fiyatları düşüyor’ haberlerinin gerçeği yansıtmadığını belirterek, bu tarz haberlerin emek verip riske girerek üretim yapan müteahhitlere ve en çok da konut almak isteyen tüketiciye zarar vereceğini söyledi. Piyasada konut fiyatlarının düştüğü algısını yaratarak, ucuz fiyatla konut alıp, daha sonra aldığı fiyatın üstüne satarak hiç emek vermeden para kazanmak isteyen spekülatörler olduğunu vurgulayan Nazmi Durbakayım, “Konut almak isteyen vatandaşlar, bu tür spekülasyonlardan etkilenerek beklemeye geçebiliyorlar. Böyle kafa karıştırıcı haberler olunca paramız dursun bir yerde diyorlar. İki ay sonra ev almaya karar verdiklerinde ise o fiyatı bulamıyorlar. Kısacası bu tür spekülasyonlardan müteahhitler zarar görüyor ama konut alma isteyen vatandaş daha fazla zarar görüyor” dedi.
‘Konut manipülasyonu vicdani değil’
Konut almanın, yıllar süren bir sermaye birikimi gerektirdiğini ve pek çok kişinin önemli yatırımı olduğuna dikkat çeken Durbakayım, “İnsanların en önemli, gelecek nesillere miras bırakacağı yatırım tapu… Konut yatırımı üzerinden manipülasyon yapmak çok vicdani değil. Nasıl ekmeği yere düşürdüğümüzde üç kez öpüp başımıza koyuyorsak konuta da böyle bakmamız lazım” diye konuştu.
Türkiye’deki konut üretiminin yalnızca yüzde 10’unun TOKİ, Emlak Konut GYO ve Kiptaş gibi kamu kurumları tarafından üretildiğini ifade eden Nazmi Durbakayım “Yapı müteahhitleri konut üretiminin yüzde 90’ını karşılıyor. Bu nedenle bizlerin birbirleri ile iyi iletişim kurmamız lazım. Bir takım söylemlerde çok dikkatli olmamız lazım. Çünkü sektöre zarar verecek bir takım söylemler hepimizi vurur” şeklinde konuştu.
Son dönemde yapılan kampanyaların da ‘sektör kötü durumda’ şeklinde yorumlanmaması gerektiğini vurgulayan Durbakayım şöyle devam etti:
‘Kampanyalar batıyoruz anlamına gelmiyor’
“Bir takım kampanyalar yapıyoruz. 100 ay sıfır faiz diyoruz, buzdolabı veririz diyoruz… Böyle olunca bir takım söylentiler çıkıyor, inşaat sektörü zorda gibi… Gıda sektöründe, giyim sektöründe devasa firmalar; bir alana iki diyor, yok fiyata satıyor… Bu firmalar battı mı? Neden inşaat sektörüne bu kadar acımasızca davranılıyor? Biz de finansman sağlamak için ya da stok eritmek için bu tarz kampanyalar yapabiliriz. İlla dar boğazda olmamıza gerek yok.”
Bazı durumlarda da küçük çaplı müteahhitlerin, yaptığı pek çok daireden sadece birini ya da bir kaçını maliyetine satarak, içinde bulunduğu nakit sıkıntısını aşma yoluna gidebildiğini ifade eden Durbakayım, bu gibi münferit örneklerin de fiyat düşüşü olarak yorumlanmaması gerektiğini vurguladı. Bu tür maliyetine satılan konutların, gerçekten konut ihtiyacı içinde olan vatandaşlar tarafından alınmasından memnun olacaklarını ifade eden Durbakayım, şunları söyledi:
“Günümüz serbest piyasa koşullarında artık her sektörde fırsat ürünlerinin olması şaşırtıcı değil. Ancak, sektördeki her ürünün aynı şekilde satılacağını düşünmek de doğru değil. Konut sektöründe de spekülatif söylemler ve hareketler ile fiyatların aşağı çekilmesine çalışılmasına ve daha sonra toplu alım yapılmasına, borsada olduğu gibi ‘tasvip edilmeyen işlemler kategorisinde’ bakmak lazım. Şayet bir inşaat firmasının finansmana ihtiyacı varsa, bundan spekülatör değil tüketici faydalanmalıdır.”
‘Bu arsa maliyetiyle fiyatlar düşmez’
İstanbul’da, özellikle de Kadıköy’de konut fiyatlarında düşüş olmadığını söyleyen İNDER Başkanı Durbakayım, dünyanın önde gelen metropolleriyle karşılaştırıldığında da İstanbul’da gayrimenkul fiyatlarının fahiş olmadığını kaydetti. Konut inşaatı maliyetinde en büyük payı alan arsa girdisi olduğunu anlatan Durbakayım, “Arsa girdisinin toplam maliyet içindeki payının yüzde 50’den başlayıp yüzde 85’lere kadar çıkan şehrimizdeki konut fiyatlarındaki değerlendirmelerde bu husus göz ardı edilmemelidir” değerlendirmesinde bulundu. Arsa olmadan konut yapılamayacağını, bu kadar yüksek arsa maliyeti ile düşük fiyatların da söz konusu olamayacağını ifade eden Durbakayım, “Ya büyükşehirlerdeki yerleşimi arsa fiyatlarının düşük olduğu yerlere kaydıracağız ya da farklı modeller geliştireceğiz. Yoksa bu şartlarda konut fiyatlarının aşağı inmesini beklemek hayal olur” açıklamasında bulundu.
Dövizle satılan gayrimenkullerdeki fiyatların, kurlardaki aşırı artışından dolayı yeniden ayarlanmasının gayet doğal olduğunu da vurgulayan Durbakayım, şöyle devam etti:
‘Kur ayarlaması indirim değildir’
“Aşırı artan kur gerçek maliyet artışlarını yansıtmamaktadır. Geçen seneye göre olan kur artışı yüzde 20 seviyelerine olup bu farkı dövizle satan firmaların indirim olarak yansıtması yanlış bir algıya sebep oluyor. Bu algı fiyatların geri gittiği şeklinde empoze ediliyor. Oysa asıl olan TL bazındaki fiyatlama. Burada bir geriye gidiş söz konusu değil, aksine geçen seneye göre yüzde 8-10 arası artış söz konusu.”
İçinde bulunduğunuz dönemde Kadıköy bölgesinde fazla inşaat olduğu gerçeğini de kabul etmek gerektiğini dile getiren Durbakayım, “Ancak unutulmamalıdır ki Kadıköy bölgesi yıllardır yenilenmek için ihtiyacı olan yüzde 20’lik bir imar artışına kavuşamamıştı. Yönetmelikler ile sağlanan imar artışı ve 6036 sayılı yasa sayesinde hasret kaldığı yenilenme hareketi Kadıköylüler için bulunmaz bir fırsat oldu” şeklinde konuştu. Kadıköy’de zaman zaman çeşitli nedenlerden durgunluk yaşandığını ve bu duruma 1999 depreminden sonraki dönemi örnek gösteren Durbakayım, buna karşılık Kadıköy’ün daima konut sektöründe cazibe merkezi olduğunu kaydetti
‘Finansal destek istiyoruz’
İhracatçıya ve sanayiciye sağlanan finansman desteğinin yapı müteahhitlerine sağlanmadığına dikkat çeken Nazmi Durbakayım, şunları söyledi:
“İnsanımızın üç tane temel gereksinimi var. Barınma ihtiyacını da karşılayan yapı müteahhitleridir. Kendi finansman kaynaklarımızla bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Bir ihracatçıya ya da sanayiciye sağlanan finansman kaynak maalesef bize yapılmıyor. Bugün yapı müteahhidi bu işe girdiği vakit kendi öz kaynakları ve ön satışları ile bu işi götürüyor. Biz devletimizden finansman desteği istiyoruz ki emeğimizi heba etmeyelim. Serbest piyasa koşullarında çalışıyoruz. Bizi diğer sektörlerdeki oyunculardan farklı tutamazsınız.”
Konut sektörünün çok parlak olduğu dönemlerde yapı müteahhitliğine soyunanlardan birçoğunun işler biraz zorlaşınca piyasadan çekildiğini ifade eden Nazmi Durbakayım, bugün elimizde bulunan kötü yapı stokundan sorumlu olan bazı müteahhitlerin de artık inzivaya çekilmesi gerektiğini söyledi. İNDER Başkanı Durbakayım “Ama maalesef bu inşaatları yapan arkadaşlar, riskli yapı raporu almak suretiyle tekrar bu binaları dönüştürmeye talip oluyorlar. Bunu hiçbir kanun, hiçbir prensip düzenleyemez, ancak vicdanlar düzenler” dedi.
‘Varsa öyle rakamlar biz alalım’
İNDER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Fikirtepe Platformu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Nuhoğlu da, İstanbul’da ve Kadıköy’de konut fiyatlarında düşüş olmadığını belirterek “Bazı rakamlar telaffuz ediyorlar, eğer böyle rakamlara daire varsa göstersinler biz alalım” dedi. Fikirtepe’de kentsel dönüşüm başladığında 4-5 bin TL olan metrekare fiyatlarının bugün 8 bin TL’ye geldiğini kaydeden Nihoğlu, projeler tamamlandığında bu rakamın 15-16 bin TL’yi bulacağını ifade etti.
Fikirtepe’deki kentsel dönüşüm çalışmaları hakkında bilgiler de veren Nuhoğlu,
“Kentsel dönüşüm süreci ilk başladığında Fikirtepe ile ilgili kamuoyunda var olan olumsuz yargı ve algılar sebebiyle hiçbir zaman umutsuzluğa kapılmadan, olumsuz tüm yargıları kırarak Fikirtepe’ye gönül veren, inanan firmalar olarak taşın altına elimizi koyduk.
Bugüne geldiğimizde bölgede inşaat yapan yaklaşık 30 firma olarak hem Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın, hem de İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla çok önemli bir yol kat ettiğimizi görüyoruz” diye konuştu.
‘Teslimler bu ay başlıyor’
1 milyon 350 bin metrekarelik bir alanda hayata geçirilen kentsel dönüşüm projesi tamamlandığında bölgede 35 bin konut ve 2 bin 500 ticari alan yer alacağını anlatan Nuhoğlu “Lokasyonu, 70 metreye varan prestij caddeleri, yeni kapasiteye göre kurgulanan gelişmiş altyapısı, finüküler sistem gibi kendi içinde oluşacak ulaşım olanakları, tesisleri ve sosyal donatılarıyla kentin yeni cazibe merkezi olacak Fikirtepe’de, 60 yapı adasının 32’sinde inşaat çalışmaları devam ediyor. Bunların bazılarında yaklaşık 1 ay içinde teslimlere başlayacak” şeklinde konuştu.
Kamu Fikirtepe’ye destek veriyor
Fikirtepe’ye desteğini her ortamda dile getiren Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın İlbank olarak, İBB’nin Kiptaş’la yer alacağını hatırlatan Nuhoğlu, Obaköy -Haldız ya da İller bankası gibi kamu ortaklıkları olan projelerin de bölgeye kamunun gösterdiği inancın ve desteğin somut bir göstergesi olduğunu vurguladı.
Kentsel dönüşüm tamamlandığında bölge halkının yaşanabilir, estetik ve depreme dayanıklı kaliteli konutlara sahip olacağını kaydeden Ali Nuhoğlu, tamamlandığında projenin toplam değerinin 18 milyar dolar seviyesine ulaşacağını söyledi. Bölgedeki değişimin, bir gayrimenkul projesi olmanın ötesinde aynı zamanda bir sosyal dönüşüm projesi olduğunu da dile getiren Nuhoğlu, projenin aynı zamanda toplumdaki zenginliği paylaşma olanağı sunduğunu da ileri sürdü.
2017 Fikirtepe’nin yılı olacak’
Yakın zamanda bölgeye dair bazı manipülatif, güdümlü bilgilerin kamuoyuyla paylaşıldığını ifade eden Nuhoğlu şöyle devam etti:
“Fikirtepe başından beri her aşamasında gelişen güçlenen fiyat istikrarının olduğu spekülatif açıklama ve varsayımlardan etkilenmeyen bir bölgedir. Zor bir süreçten geçen ülkemizde pek çok sektörün olumsuz etkilendiği bir yıl olmasına rağmen 2016 senesinde son 3 ayda ortalama 8 bin – 8 bin 500 TL bandında seyreden metrekare fiyatlarımıza halkımızın gösterdiği ilgi ve satış rakamları bölgenin ne denli talep gördüğünün kanıtıdır. Rakamlarla konuşacak olursak; 4 bin – 4 bin 500 TL metrekare satış fiyatıyla başlayıp bu kadar kısa sürede 8 bin 500’e TL metrekare fiyatlarına gelmiş olmak Fikirtepe’nin istikrarlı büyümesinin en büyük kanıtıdır aslında. Bu fiyatlar daha da yukarılara tırmanacak ve bölge değerini yakalayacak. 2017 senesi, sorunlu bir başlangıçtan, sürekli ve istikrarlı büyüyen, kazandıran ve gelişen bir bölgeye dönüşen Fikirtepe’nin senesi olacak.”